Translate Testleri 6

Lütfen sayfa yüklenirken bekleyiniz, tarayıcınızda javascript desteğinin etkin olduğundan emin olunuz.

Eğer sayfa yüklenmediyse buraya tıklayınız.

Translate Testleri Çöz

Başla

Tebrikler - Translate Testleri 6 adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.

Soru 1

The automotive industry experienced significant structural changes in 1994, brought on by growing global competition.

A	Artan küresel rekabetin meydana getirdiği yapısal değişiklikler yüzünden otomotiv endüstrisi 1994’te darboğaza girdi.
B	Otomotiv endüstrisi, 1994’te, artan küresel rekabetin ortaya çıkardığı önemli yapısal değişiklikler yaşadı.
C	1994 yılında yoğunlaşan küresel rekabet otomotiv endüstrisini yapısal değişiklikler yapmaya zorladı.
D	Küresel rekabetteki değişiklikler 1994’te otomotiv endüstrisini yapısal önlemler almaya yöneltti.
E	Otomotiv endüstrisindeki yapısal değişiklikler 1994'te küresel rekabeti artırdı.

Soru 2

Dante, in addition to poetry, wrote important theoretical works ranging from discussions of rhetoric to philosophy and politics.

A	Dante’nin retorik, felsefe ve siyaset konusundaki teorik bilgisini şiirlerinde de görebiliriz.
B	Dante’ııin yazdığı teorik eserler, retorik tartışmalar, felsefe ve siyasi düşüncenin yanı sıra şiiri de içine alır.
C	Dante’nin felsefe ve siyaset konusundaki retorik yazılarının yanı sıra şiirleri ve teorik eserleri de vardır.
D	Dante. şiirin yanı sıra, retorik tartışmalardan felsefe ve siyasete kadar uzanan önemli teorik eserler yazmıştır.
E	Retorik tartışmalardan felsefe ve siyasete kadar uzanan önemli teorik eserler veren D an te ayrıca şiir de yazmıştır.

Soru 3

With the adoption of Christianity in the 10th century, Latin became the predominant literary language of Denmark and remained so until 1536.

A	Latince’nin Danimarka’nın yaygın edebi dili olması 10. yüzyılda Hıristiyanlığın kabulü ile baslar ve 1536 yılma kadar sürer.
B	Danimarka Hıristiyanlığı 10. yüzyılda kabul etmiştir, bu yüzden Latince 1536 yılına kadar ülkenin edebi dili olarak kalmıştır.
C	10. yüzyılda Hıristiyanlığın kabulü ile Latince Danimarka’nın hakim edebi dili haline geldi ve 1536 yılma kadar öyle kaldı.
D	10. yüzyılda Danimarka'da yayılan Hıristiyanlık, Latince'nin 1536 yılma kadar edebiyat dili olarak kullanılmasını sağlamıştır.
E	Hıristiyanlık Danimarka’da 10. yüzyıldan 1536 yılma kadar etkili olmuş ve edebi dilin Latince olmasına neden olmuştur.

Soru 4

John Martin, who is a dance critic, almost ignored the formal aspect of dance when emphasising its role as a physical expression of inner emotion,

A	Bir dans eleştirmeni olan John Martin, dansın içsel duyguların fiziksel ifadesi olarak rolünü vurgularken onun biçimsel yönünü neredeyse görmezden gelmiştir.
B	Dansın içsel duyguların fiziksel ifadesi olduğunu söyleyen John Martin, onun biçimsel yönünü göz ardı eden bir dans eleştirmenidir.
C	John Martin bir dans eleştirmeni olmasına rağmen, dansın duyguların fiziksel ifadesi olma özelliğini biçimselliğinden daha çok önemsemiştir.
D	John Martin dansın biçimsel yönünü ihmal etmiş ve bir dans eleştirmeni olarak daha çok onun içsel duyguların dışa vurumu olması üzerinde durmuştur.
E	Bir dans eleştirmeni olan John Martin’e göre biçimsel bir sanat olan dansın rolü içsel duyguları fiziksel olarak dışa vurmaktır.

Soru 5

Throughout the world, more than 1,100 dams exceeding 15m in height were under construction in 1994, and about 350 were being completed annually.

A	Dünya üzerinde, 1994 yılında tamamlanan 1100 barajdan yalnızca 350 tanesinin yüksekliği 15m.yi aşmaktadır.
B	1994'te yapımına başlanan ve yüksekliği 15m.yi bulan 1100 barajdan ilk yıl yalnızca 350 tanesi tamamlanabilmiştir.
C	Dünya çapında yüksekliği 15m.yi aşan 1100 baraj vardır ve bunlardan 350’si 1994 yılından önce tamamlanmıştır.
D	1994’te dünya çapında, yüksekliği 15m.yi aşan 1100'den fazla baraj yapım halindeydi ve her yıl yaklaşık 350’s i tamaml anıyordu.
E	1994’te dünya çapında, yüksekliği 15m.yi aşan 1100'den fazla baraj yapılmaya başlanmış, ancak şimdiye kadar yalnızca 350’si tamamlanabilmiştir.

Soru 6

An ambassador’s firsthand knowledge of the country to which he is accredited may enable him to influence his own government's policy.

A	Gönderildiği ülkeyi çok iyi tanıyan bir büyükelçi, kendi devletinin politikalarına müdahale edebilme şansını yakalar.
B	Bir büyükelçi temsil ettiği ülke hakkında doğrudan bilgiye sahip olursa topraklarında yaşadığı devletin politikasını etkileyebilir.
C	Bir büyükelçi kendi devletinin politikasını etkileyebilmek için gönderildiği ülke hakkında doğrudan bilgi toplamalıdır.
D	Bir büyükelçinin ülkesi hakkmdaki ilk elden bilgisi, atandığı ülkede hükümet politikasını etkilemesini kolaylaştırabilir.
E	Bir büyükelçinin gönderildiği ülke hakkındaki ilk elden bilgisi, kendi devletinin politikasını etkilemesini sağlayabilir.

Soru 7

It is estimated that about 20 percent of all the water that runs off the Earth's surface is carried by the Amazon.

A	Amazon’un dünya yüzeyindeki diğer nehirlerden yüzde 20 daha fazla su taşıdığı tahmin edilmektedir.
B	Amazon’un taşıdığı su miktarı, dünya yüzeyinde akan bütün akarsuların taşıdığı su miktarının yaklaşık yüzde 20’sıdir.
C	Tahminlere göre, dünyadaki bütün akarsuların taşıdığı su miktarı Amazon’un taşıdığı suyun ancak yüzde 20’si kadardır.
D	Dünya yüzeyinde akan suların yüzde 20’sinden fazlasını taşıyan Amazon dünyanın en büyük akarsuyudur.
E	Dünya yüzeyinde akan bütün suların yaklaşık yüzde 20’sİnin Amazon tarafından taşındığı tahmin edilmektedir.

Soru 8

During the nineteenth and twentieth centuries, the powerful European states and the USA colonised most of today’s poor countries for cheap raw materials.

A	Bugün yoksul olan birçok ülke, ucuz ham madde için güçlü Avrupa devletleri ve ABD tarafından on dokuzuncu ve yirminci yüzyılda sömürgeleştirilmiştir.
B	On dokuzuncu ve yirminci yüzyıl boyunca, güçlü Avrupa devletleri ve ABD. bugünün yoksul ülkelerinin çoğunu ucuz ham madde için sömürgeleştirmiştir.
C	On dokuzuncu ve yirminci yüzyılda, güçlü Avrupa devletleri ve ABD, bugün yoksul olan pek çok ülkenin ham maddelerini sömürmüştür.
D	Güçlü Avrupa devletleri ve ABD’nin on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl boyunca ucuz ham madde yüzünden sömürgeleştirdiği pek çok ülke buğun yoksuldur.
E	On dokuzuncu ve yirminci yüzyılda, güçlü Avrupa devletleri ve ABD’nin bazı ülkelerin ucuz ham maddelerini sömürmesi bu ülkeleri yoksullaştırmıştır.

Soru 9

Psychiatrists claim that the young exercise suicide as a way of punishment of the ones who are left behind.

A	Psikiyatrisi!er gençlerin intiharı, geride kalanları cezalandırma yöntemi olarak kullandığını ileri sürüyor.
B	Psikiyatristlere göre, gençler intihar teşebbüsünde bulunarak ailelerini cezalandırmaya çalışıyor.
C	Psikiyatristler ailelerini cezalandırmak isteyen gençlerin intihara başvurabileceğini söylüyor.
D	Psikiyatri siler, gençlerin intihar ederek geride kalanlara suçluluk duygusu yaşatmak istediklerini belirtiyor.
E	Geride kalanları cezalandırma yöntemi olarak intihar, psikiyatristlere göre, en çok gençler tarafından kullanılıyor.

Soru 10

Military and diplomatic sources have announced that declaration of war is dependent upon the instructions of the government.

A	Hükümet talimatlarına göre, askeri ve diplomatik yetkililerin savaş karan vermesi söz konusu olamaz.
B	Askeri ve diplomatik kaynakların duyurusuna rağmen hükümet savaş ilan etmeye karar verdi.
C	Askeri ve diplomatik kaynaklar savaş ilanının hükümet talimatına bağlı olduğunu bildirdi.
D	Savaş ilanının hükümetin onayına bağlı olduğu askeri ve diplomatik kaynaklar tarafından bildirildi.
E	Askeri ve diplomatik kaynaklar, savaş kararının hükümette oybirliğine bağlı olduğunu ileri sürdü.

Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.

10 tamamladınız.

←

Liste

→

Geri dön

Tamamlananlar işaretlendi.

1	2	3	4	5
6	7	8	9	10
Son

Geri dön

Translate Testleri 6

Translate Testleri 6

Online Testler